Ammonit Fosili

Ammonit taşı yada Ammonit fosili diğer adları ile Ammonite, Ammolite yada Amolit olarak ta karşımıza çıkıyor. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki Ammonit fosili, isminden de anlaşılacağı gibi taştan önce organik bir canlı, bir hayvandı aslında. Ammonit taşı ise milyonlarca yıl içerisinde fosilleşerek taşlaşması ile oluşmuştur.

Ammonit Nedir?

Ammonit hayvanından biraz bahsedelim. Fosiller, paleontologlar için geçmiş deniz yaşamını anlamak ve tarihsel iklim değişikliklerini incelemek açısından önemli bilgiler sağlar.

Aslında resimlerinden de az çok anlaşılıyor. Salyangoza benzeyen bir hayvan olsa da aslında salyangoz ailesine ait bir tür değil. Latince Ammonoids isimli soyu tükenmiş deniz yumuşakçalarından oluşan bir aileye aittir. Ammonit Türkçe’de “kafadanbacaklı” olarak adlandırılan bir alt sınıfa aittir. 350 Milyon yıl önce dinazorlar ile birlikte yaşamış olan bu hayvanın 60 Milyon yıl önce ise soyunun tükendiği düşünülüyor.

Ammonit fosillerinden elde edilen bulgulara göre çaplarının 5 milimetre’den 3 metre’ye kadar değişebildiği saptanmış. Günümüzde ise Ammonit’in Notilus (Nautilus) gibi türlerin bulunduğu aileden olduğu ve akraba oldukları düşünülüyor. Sedefli nautilus, ammonitlerin günümüz dünyasındaki akrabaları sayılıyor. Bilim insanları tam olarak neye benzediğini belirleyemese de sedefli nautilus’a benzediği varsayılıyor.

Ammonit fosilleri genellikle tortul kayaçlar içerisinde gömülü olarak bulunuyor. Günümüze ulaşan kalıntıları artık sadece kabuklarıdır. Muhteşem görüntülere sahip olan bu kabuklar yarı değerli taşlar arasında yer alıyor ve süs eşyası olarak kullanılıyor.

Ammonit kabuklarının görüntüsü genellikle bulunduğu kayaç ile aynı görüntüye sahiptir. Bunun sebebi kayaç ile bütünleşmiş olmasıdır. Bazı kabuklar ise daha sedefli olur ve parlaktırlar. Bunun sebebi kabukta bulunan sedef katmanının zarar görmemiş yada yok olmamış olmasıdır. Bazı türleri altın gibi ışıldar bunun sebebi ise pirit bulundurmasıdır. Bazı durumlar dış yüzeyi opal tarafından da kaplanabilmektedir.

Ammonit fosilleri hakkında bazı temel bilgiler:

• Kabukları genellikle sürekli bir spirale sahiptir ve bu, bir iç odacıklar dizisinin oluşturulmasına neden olur. Kabuk, genellikle mineralize olmuş kalsit içerir.
• Ammonitler, tür çeşitliliği açısından oldukça zengin bir gruptur. Farklı boyutlarda, şekillerde ve kabuk desenlerinde birçok farklı tür bulunmaktadır.
• Fosilleri genellikle okyanus ve deniz tabanlarında bulunur. Farklı türler, farklı deniz ortamlarında yaşamıştır.
• Ammonitler, Kretase-Tersiyer yokoluşu (K-T yokoluşu) olarak bilinen bir olayda soyu tükenmiştir. Bu olay, 66 milyon yıl önce meydana gelmiştir ve dinazorların da dahil olduğu birçok türün yok olmasına neden olmuştur.

Fosiller doğada oldukça az bulunmaktadır. Başlıca bulunan ülkeler Çin, Hindistan, ABD, Kanada’dır. Ülkemizde de Marmara ve İç Anadolu bölgelerinde az da olsa rastlanmıştır.

Nadir bulunan bu taş günümüzde çoğunlukla takı ve süs eşyası olarak kullanılıyor. Kabukların doğal ve birbirinden farklı olmaları, göz alıcı desenleri tercih edilmesinde önemli rol oynuyor.

Ammonit Taşı Faydaları

• Hayat enerjisi, canlılık ve istikrar sağlar,
• Yaşama sevincini güçlendirir, depresyon yada intihara meyil etme gibi durumları giderir,
• Topraklama sağlar, negatif enerjiyi emer,
• Strese karşı etkilidir. Kullanan kişiye sakinlik verir,
• Akciğer hastalıklarına karşı iyi geldiği düşünülüyor,
• Kan basıncını düzenler,
• Doğumun kolay olmasını sağlar, doğum sancılarını hafifletir,
• Kulak ile ilgili rahatsızlıklara iyi geldiği düşünülüyor,
• Zihinsel ve geçmişe olan takıntılara karşı olumlu etkisi vardır,
• Bilinci açar, kuvvetlendirir,
• Aurayı güçlendirir,
• Odaklanma ve konsantrasyon için faydalıdır.

 

 

 

 

 

Künye

Sertlik	3,5-4
Özgül Ağırlık	–
Kimyasal Formül ve Grubu	Organik Bileşenler, Fosiller
Renk	Kahverengi, Gri
Çıkarıldığı Yerler	Çin, Hindistan, ABD, Kanada
Çakralar	Kök ve Alın

Kaynak: wikipedia , mindat.org